Haber

CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Gazeteciliği savunmak, kamuoyunun haber alma hakkını savunmak demektir

CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak basın toplantılarında gazetecilere soru sorulmadığı, her gazetecinin özgürce istediği soruyu sorabileceği bir ortam yaratacağız. Gerçeğin peşinde koşan, toplum için doğruyu yazan, mesleğinin ve kaleminin onurunu koruyandır. “Her gazeteciyi savunmaya, meslek örgütleriyle dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Çünkü gazeteciliği savunmak, halkın haber alma hakkını savunmak demektir” dedi.

CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, AKP iktidarı döneminde medya ve basın emekçilerinin sorunlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Bulut, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“HER BASIN ÇALIŞANININ OTOSANSÜRE ZORLANDIĞI BİR ÜLKEDE GAZETECİ OLMAK, ATEŞTEN GÖMLEK GİYMEKTİR”

“Bir ülkede demokrasinin kalitesini ölçmek için ifade özgürlüğü perspektifini kriter olarak kullanabilirsiniz. Bir ülkede basın üzerinde baskı varsa, açık ya da örtülü sansür varsa, otosansür normalleşmişse Hatta zorunlu, hatta basın mensupları doğruyu yazamıyorsa, yani o ülkede basın asli görevini yerine getiremiyorsa demokrasi ciddi yara almış demektir.

Son yıllarda hükümetin basına yönelik yaptığı düzenlemelerin ardından gazeteciler için sansür rutin hale geldi ve ne yazık ki otosansür de hayatlarının doğal bir parçası haline geldi. AKP hükümeti ileri demokrasi yoluna girerken biz gerçek bir üçüncü dünya demokrasisine ulaştık. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke arasında 165’inci sırada yer alması aslında her şeyi özetliyor. Basının açıkça ‘Medya harekete geçmek zorunda kalacak’ denilerek tehdit edildiği, yaratılmak istenen baskı ve kaygı nedeniyle her basın çalışanının otosansüre zorlandığı bir ülkede gazetecilik yapmak, gazetecilik yapmaktır. ateşten gömlek.

“Gazetecilik Mesleğinin Önündeki En Büyük Engellerden Biri Örgütlenme Özgürlüğüdür”

Sansür Kanunu’nu bahane ederek, sadece işini yapan, yani haber yazan gazeteciler parmaklıklar ardına atılıyor, sarayın görmek istemediği her haber sansürleniyor, mahkemeler derhal yayın yasağı getiriyor. Tesadüf eseri birçok habere hep aynı mahkemeler tarafından erişim yasağı getiriliyor. Bu haberlerin saray ve ileri gelenleriyle ilgili olması da bir başka tesadüf. Gazetecilere uygulanan baskının yanı sıra gazetecilerin yazdığı haberler de bu tekniklerle mahkemeler tarafından engelleniyor ve halkın haber alma hakkı engelleniyor. Aslında tutuklanan ve yargılanan sadece gazeteciler değil, gerçek gazeteciliktir.

Gazetecilik mesleğinin önündeki en büyük engellerden biri örgütlenme özgürlüğüdür. Her ne kadar basın çalışanlarının kağıt üzerinde sendikaya üye olma hakları olsa da, bugün birçok medya kuruluşu bu hakkı çeşitli formüllerle engellemekte ve gazetecilerin örgütlenmesini engellemektedir. Sputnik’teki grev 3. ayına girdi; Grev kararı alan gazeteciler hukuka aykırı bir şekilde görevden alındı. Hükümet bugüne kadar bu hukuksuz uygulamalara karşı herhangi bir adım atmadı ve tüm medya kuruluşlarına ‘sendika üyesi gazetecileri kovabilirsiniz’ mesajı verildi.

“BU DÖNEM TÜM MEDYA İÇİN KARANLIK BİR DÖNEM OLARAK TARİHE KABUL EDİLECEKTİR”

Anayasamız basın özgürlüğünü temel bir insan hakkı olarak kabul etmektedir. Basın özgürlüğü ‘Basın özgürdür ve sansürlenemez’ kararıyla güvence altına alınmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayanların bugün Anayasa kararlarını uygulamasını beklemek elbette mümkün değil.

Ne yazık ki bu dönem, tüm medya açısından karanlık bir dönem olarak tarihe geçecektir. Sular durulduğunda ve gerçek demokrasi işlemeye başladığında bu dönemde yazılanlar ya da yazılması gerektiği halde yazılmayanlar utançla hatırlanacak.

“Gazeteciliği Savunmak, Kamuoyunun Bilgi Edinme Hakkını Savunmak Demektir”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak; Basın toplantılarında gazetecilere soru verilmeyen, her gazetecinin özgürce istediği soruyu sorabileceği bir ortam yaratacağız. Gerçeğin peşinde koşan, kamuoyu için doğruyu yazan, mesleğinin ve kaleminin onurunu koruyan her gazeteciyi savunmaya, meslek kuruluşlarıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Çünkü gazeteciliği savunmak, halkın bilgi alma hakkını savunmak demektir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu